I'm tired of being what you want me to be <br />Senin istediğin gibi olmaktan sıkıldım <br /><br />Feeling so faithless lost under the surface <br />Yerin altında inançsız bir sekilde kaybolumuş hissediyorum. <br /><br />Don't know what you're expecting of me <br />Benden ne beklediğini bilmiyorum <br /><br />Put under the pressure of walking in your shoes <br />Ayakkabinin içinde yürümenin baskısı altındayım <br /><br />Every step I take is another mistake to you <br />Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış <br /><br />Nakarat : <br /><br />[ I've become so numb I can't feel you there <br />O kadar hissizleştim ki senin burada olduğunu fark edemiyorum <br /><br />I've become so tired <br />Çok yoruldum <br /><br />So much more aware I'm becoming this <br />Ne hale geldiğimin çok daha fazla farkına vardım <br /><br />All I want to do is be more like me and be less like you <br />Tek istediğim daha cok benim gibi, daha az senin gibi olmak ] <br /><br />Can't you see that you're smothering me <br />Beni boğduğunu göremiyormusun <br /><br />Holding too tightly afraid to lose control <br />Kontrolu kaybetme korkusu ile çok sıkı tuttuğunu <br /><br />Cause everything that you thought I would be <br />Çünkü benim olabileceğimi sandiğin her şey <br /><br />Has fallen apart right in front of you <br />Dağılıverdi gozünün önünde <br /><br />Every step that I take is another mistake to you <br />Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış <br /><br />And every second I waste is more than I can take <br />Ve harcadiğim her saniye dayanabileceğimden fazla <br /><br />Nakarat <br /><br />And I know <br />Ve biliyorum <br /><br />I may end up failing too <br />Hüsrana da uğrayabilirim <br /><br />But I know <br />Ama biliyorum <br /><br />You were just like me with someone disappointed in you <br />Sende hayal kırıklığına uğrayan biriyle tıpkı benim gibiydin
