ADNAN OKTAR: “Taleplerimiz gerçekleÅŸtirilinceye kadar buradayız; Mücadele BirliÄŸi Platformu.” “31 Mayıs Taksim ayaklanması” diye bir pankart asmışlar. “A-Burjuva hükümeti denen hükümetin istifası, bütün iktidarın halka devredilmesini istiyorlar. B-Polis teÅŸkilatının ve ordunun dağıtılması, bunun yerine milis güçlerinin geçirilmesi. C-Bankalara, tekellere, büyük dış ticarete, emekçi sınıflar yararına el konulması.” Yani bütün herkesin malına mülküne zenginlere el konulması. “D-Halk temsilci konseyinin toplanması.” Yani meclis yerine, meclisin laÄŸvedilip, “halk temsilci konseyinin toplanması. E-Tutsakların derhal özgürleÅŸtirilmesi.” Yani hapishanelerin boÅŸaltılması. “F-Ezilen ulus ve ulusal toplulukların kendi kaderlerini tayin hakkının tanınması.” Mesela Kürt kardeÅŸlerimizin ayrı devlet kurması, yani GüneydoÄŸu’nun da bölünmesi. Mücadele BirliÄŸi Platformu, bunları istiyoruz diyorlar.<br /><br /> Devlet, komünizme karşı eÄŸer duyarsız olursa, hükümet komünizme karşı duyarsız olursa, bu onların istediÄŸi bir ÅŸey gibi görülüyor. Devlet ve hükümet, komünizme karşı çok duyarlı olup, anti komünist, anti Darwinist, anti materyalist bilimsel karşı propaganda yapması lazım. Bu yapılmadığında, saÄŸlıklı bir tavır olmaz.<br /><br /> Bakın, buradaki talepler, Lenin’in Devlet ve İhtilal adlı eserinden aynısını söylüyor. “Mücadele birliÄŸi platformu” bak burada. Göster bakayım. Halen asılı bu, Taksim’de duruyor, aynısı.<br /><br /> Lenin diyor ki bir konuÅŸmasında: “Hükümetleri devirmek, ancak cebir ve ÅŸiddetle” yani ÅŸiddet ve terör, anarÅŸi çıkararak, saldırarak “kan dökmekle mümkün olabilir.” Kan, bombalayarak, asarak, keserek. “Bu çaÄŸrıya baÅŸvuranlar, merhamet nedir bilmemelidir. Proleter devletin kanlı bir ihtilal olmadan burjuva devletin yerine geçmesi imkansızdır” diyor. Kanlı bir ihtilal, adamların aradığı da, bu. Fenerbahçeli, BeÅŸiktaÅŸlı canlarıma bildiriyorum, Galatasaraylı canlarıma bildiriyorum, Trabzonsporlu canlarıma bildiriyorum; adamların amacı bu, komünistlerin, bunu söylüyorum. Bakın diyor ki ayrıca, Lenin’in Devlet ve İhtilal adlı kitabından: “Kapitalizmi devirmek için yalnız burjuvazinin elinden iktidarı almak, yalnız kapitalistleri atmak kafi deÄŸildir.” Yani devlete el koyduk diyor, kapitalistleri attık. Yani kapitalist deyince; sermayesi olan, malı-mülkü olan kim varsa hepsini atmak, mevcut hükümete de el koymak, hükümeti devirmek. “Burjuvazinin bütün devlet makinesini parçalamak. Eski ordusunu” yani Türk ordusunu onların ÅŸu anda, Türk ordusu, “bürokratik memur teÅŸkilatını” kaymakamlar, valiler kim varsa, “ve polisini yıkmak.” Yani polisle ilgili hiçbir kurum, kuruluÅŸ hiçbir ÅŸey bırakmamak. “Ve onu iÅŸçi sınıfına dayanan yeni bir devlet” yani komünist devlet, “yeni bir sosyalist haline getirmek lazımdır. İşte BolÅŸeviklerin” yani komünistlerin yaptığı da budur” diyor Lenin. Åžimdi arkadaÅŸların istediÄŸi bu, anlattıkları bu. Hükümetimizin böyle faaliyetlere karşı anti-komünist, anti-Darwinist, anti-materyalist faaliyet yapması gerekir. Bilimsel, akılcı. Yani eÄŸer seyredilirse bu, görüyorsunuz ilerliyorlar adım adım. Bediüzzaman diyor: “Büyük bir taundur” diyor komünizm. SöylediÄŸimizde diyor: “Nerede komünizm mi var” diyor. Peki bu ne? “Nerede komünizm” diyor. “Nerede komünist var? Var mı ki öyle bir ÅŸey” diyor. Peki bunlar ne? Adam söylüyor bak açık açık söylemiÅŸ. Taksimde duruyor asılı. Bakın, anti-komünist, anti-Darwinist, anti-materyalist bilimsel karşı propaganda gerekir. Devletin radyolarından, televizyonlarından, bütün imkanlarından bu gerçekler halka anlatılmalı. Anlatılmadığında, “telkin kabiliyeti, ikna kabiliyeti tevessü ettikçe” geliÅŸtikçe, “bu taunda” yani komünizm de “tevessü eder geliÅŸir” diyor Bediüzzaman. “Ancak bu tauna karşı iman hakikatleriyle, Kuran hakikatleriyle karşı konulabilir” diyor. Hükümetimizin de bu tip bir faaliyet yapması gerekiyor. Bunu kaç yıldan beri söylüyoruz? Üç yıldan beri söylüyorum. Komünizme karşı bilimsel faaliyet yapılmıyor. Bilakis devlet Darwinist-materyalist eÄŸitim yapıyor. Darwinist-materyalist eÄŸitim yapıldığı müddetçe de sürekli kum gibi komünist genç yetiÅŸiyor. O komünist gençler de bu sefer, bir kısmı için söylüyorum hepsi için söylemiyorum, onlar sokaÄŸa dökülüyorlar. Polise saldırıyorlar, askere saldırıyorlar. PKK’nın konumu ortada. Devletin, hükümetin bu konuda acil önlem alıp anti-Darwinist, anti-materyalist faaliyet yapması lazım.
