Burdur Merkez Sağda Deprem <br /> <br />İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1950’lerde başlayan, günümüze kadar dalgalar halinde yükselerek gelen küçük Amerika olma süreci boyunca, ülkemizi genelde –bir iki yarım yamalak sosyal demokrat iktidar hariç hep sağ iktidarlar yönetmiştir. 1923 Devrimi’ne cepheden karşı çıkan, Milli Mücadele boyunca da emperyalist işgalcilerle birlik olan, yer yer isyanlar çıkartan Haçlı gericilik –o hain damar- 1950’den sonraki süreçte Atatürk döneminde girdiği yeraltından çıkarak Merkez sağ hükümetlerin gölgesinde, onların koruyuculuğunda palazlandı. 1980’lerden sonra ise iyice kanlanarak iktidar istemeye başladı. Oy kaygılarıyla hareket eden Merkez Sağ iktidarlar ise günün birinde Haçlı gericiliğin kendilerini de tepeleyeceğini göremediler. Nihayet 2002 yılındaki Amerikan darbesiyle merkez sağı kenarlara sürerek AKP adıyla iktidarı tek başlarına ele geçirdiler. Haçlı irtica sağ iktidarların zirvesiydi; ülkeyi getirdikleri nokta ortada: Cumhuriyet’in yıkılmasına, vatanın fiilen bölünmesine, Türk milleti’nin etnisitelere, tarikatlara ve mezheplere parçalanmasına ulaşıldı sonunda. <br />2002 yılından bu yana dikiş tutmayan, bir araya gelip gelip dağılan merkez sağda bir deprem de Burdur’da yaşandı. Merkez İlçe Başkanı Sema İnal, bütün Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte hem yönetimden hem de partiden istifa ettiklerini açıkladı. Bu istifaları, il yönetiminden Baro Başkanı Yusuf Çiftçi ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ercan Taraşlı’nın istifası izledi. <br />İl yönetimiyle Merkez İlçe arasında öteden beri varlığı gözlenen, geçtiğimiz Ramazan ayı içinde Merkez İlçenin ile rağmen verdiği iftar yemeğinde günyüzüne çıkan ayrışma ve sürtüşme, nihayet geçtiğimiz günlerde il yönetiminin sessiz sedasız Genel Merkez marifetiyle Merkez İlçe yönetimini görevden aldırması, bir şekilde Merkez İlçe yönetiminin bu gelişmeden haberdar olmasıyla depreme dönüştü; Burdur’da Demokrat Parti’nin dağılmasıyla sonlandı. <br />İstifa eden Merkez İlçe’nin Başkanı Sema İnal KıvılcımHaber’e yaptığı açıklamada, bundan sonraki rotanın asla geri dönüşünün bulunmadığı, köprüleri attığı ve Cebelitarık’taki gibi gemileri yaktığı yönündeydi. Yaklaşan yerel seçimdeki tavrını ise üstü kapalı bir şekilde Ali Orkun Ercengiz diye işaret etti.