Avrupa Parlamentosu seçimlerine aşırı sağ partilerin yükselişi damga vurdu. <br /><br />Irkçı Ulusal Cephe’nin (FN) oyların 25’ini alarak birinci parti olduğu Fransa’da Başbakan Manuel Valls sonuçları “bütün Avrupa’yı sarsan bir deprem” sözleriyle değerlendirdi.<br /><br />Bu “depremin” en şiddetli hissedildiği yer iktidardaki Sosyalistlerin büyük hezimet yaşadığı Fransa oldu. <br /><br />Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen seçmenin AB’ni istemediğini öne sürdü:<br /><br />“Halk dışarıdan yönetilmek istemiyor. Oylamadığı yasalara uymak ve seçimle görece gelmeyen Avrupalı bürokratlar tarafından yönetilmek istemiyor.”<br /><br />Fransa’da aşırı sağın yükselişi kısmen öngörülüyordu. Ancak İngiltere’deki AB karşıtı UKIP’in elde ettiği yüzde 27’lik başarı Brüksel’de şok etkisi yarattı. <br /><br />UKIP lideri Nigel Farage, AB karşıtı politikalarına İngiliz seçmenin sahip çıktığını belirtti:<br /><br />“Son birkaç haftadır maruz kaldığımız baskıya rağmen rüyalarım gerçek oldu. Bütün dünya bize karşıydı ama İngiliz halkı direndi. UKIP’e destek oldular ve ulusal bir seçim kazandık.”<br /><br />Ekonomik krizin fazla etkilemediği Danimarka’da da göçmen karşıtı aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi (DF) yüzde 26,7 oy oranıyla seçimlerden zaferle çıktı. <br /><br />Fransız Ulusal Cephe’yi “antisemit” ve “eşcinsel karşıtı” olarak tanımlayan Danimarka Halk Partisi, Le Pen ile ittifak fikrine sıcak bakmıyor. <br /><br />Krizin derinden etkilediği Yunanistan’da ise ırkçı Altın Şafak Partisi oylarını artırmayı başardı. <br /><br />Altın Şafak, elde ettiği yüzde 9.3’lük oy oranıyla AP’ye 3 üye gönderecek.