Irak‘ın ikinci büyük kenti Musul’un ardından Türkmen kenti Telafer’i de ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının güneye ilerleyişi sürüyor. <br /><br />IŞİD’in tehdidi altında bulunan başkent Bağdat’ta günlük hayat normal seyrinde. Ancak normal olmayan manzara ise silahlanan yüzlerce sivilin sokağa inmesi. <br /><br />Irak ordusuna destek veren gönüllüler Bağdat‘ı IŞİD’e karşı savunmaya hazırlanıyor:<br /><br />“Musul, Ramadi, Tikrit, Diyala ve Samarra’yı savunmak için savaşmaya hazırız. Seyyid Mukteda es-Sadr‘ın emriyle her yerde, gerekirse Bağdat’ta bile savaşırız. Sünni, Şii, Kürt ve Hristiyan, tüm halk Seyyid es-Sadr‘ın emrini bekliyor.”<br /><br />Ayetullah Ali El Sistani Cuma günü Şiileri silahlanmaya çağırmış; Şii lider Mukteda es-Sadr da IŞİD’e karşı kutsal mekanların korunmasını istemişti.<br /><br />Öte yanda, ülkede tam bir mülteci dramı yaşanıyor. IŞİD’in işgal ettiği bölgelerden kaçan on binlerce kişi mülteci konumuna düştü. <br /><br />Musul’dan kaçarak Kalak mülteci kampına sığınan Iraklılardan bazıları IŞİD militanlarının kendilerini hükümet güçlerinin baskısından kurtardığını ifade ediyor:<br /><br />“Ben IŞİD’i seviyorum. hükümet beni ve 50 arkadaşımı suçsuz yere hapse atmıştı. Onlar bizi serbest bıraktı. Ama hükümet güçleri bize işkence yaptı.” <br /><br />Bazıları ise ordu birlikleri ile IŞİD arasında kaldıklarını belirtiyor: <br /><br />“Evim havadan ordunun uçakları tarafından, yerden de IŞİD tarafından bombalandı. Her şeyimi kaybettim. Evim de, param da gitti.”<br /><br />Kampta kısıtlı imkanlarla hayata tutunmaya çalışan mülteciler ülkenin geleceğine dair umutsuz. Birçoğu Musul’a tekrar dönebileceklerini düşünmüyor. <br /><br />İçlerinden biri ülkenin durumunu göz yaşları içinde “Irak harap oldu” sözleriyle özetliyor.
