Ahmet Kaya - Halkların Kardeşliği Adına <br /> <br />yeni bir dünya için kardeşler <br />yeni bir dünya için bu kavga <br />bu kan <br />bu zulüm <br />yeni bir dünya için kardeşler <br />yeni bir dünya için bu sabır <br />bu kin <br />bu sancı <br /> <br />aç çocukların cesetleri ve küçük orospular <br />titreşir duvar diplerinde salhane demokrasisi <br />dilenci sokaklarda fukara mintanlar giyinir ihtilal <br />çünkü yaldızlı kolonyel şapkası <br />ve uzun beyaz sakalıyla finans kapital <br />dolarların azgın dişlilerini <br />dağların damarlarına geçirmektedir <br /> <br />canevinde mürteci bir intihar <br />ve işgal ordularının yüzü suyu hürmetine <br />hey gözünü sevdiğimin demokrasisi <br />başı boynuzlusu da <br />eli kelepçelisi. <br />ve dalkavuk <br />ve cümle üç kağıtçı namussuzu <br />telgrafın tellerine kuşlar konmuyor <br />oturmuş körpe yüreğe korkunun zindanları <br />ve savurmuş kara türküsü açlığın <br />beş vakit salahına yoksul müslümanları. <br /> <br />ülkem bir zulüm cenderesidir işte <br />kıyı köşe mezbaha <br />orta yer giyotin <br />sofraya kahır taşınıyor <br />akşamları, ekmek yerine <br />ve geceleyin eşleriyle değil <br />acılarıyla yatıyor, çiftleşiyor insanlarım <br />bakmayın bayram seyran gevişen aşaire <br />türküleri ezgileri yalan <br />kavgaları yalan <br />dağların o yanında <br />beller büken <br />evler yıkan <br />bu yanında <br />soygun <br />talan. <br /> <br />dönek elleri ve katil yüreğiyle ihanet <br />darağaçları kurmaktır cami avlularına <br />bağımsızlığın kahraman çocukları <br />mavzerlerin intiharında <br />mavzerlerin intiharında cıbranlı halit seyit rıza. <br />hilali bir türküdür dersim mağaraları <br />ak tolgalı mirimiran haykıramaz artık <br />suskundur <br />külhani cakasıyla milli cephe <br /> <br />bu dağlarda vuruldu boyunduruk <br />kınalı türkülerin boynuna <br />halkların kardeşliği adına <br />bu dağlarda deşildi gebe kadınların karnı <br />bu dağlarda boğazlandı istiklal-i tam. <br />oysa namlular daha soğumamıştı <br /> <br />ekmeğimiz yoktu <br />mermimiz yoktu <br />bin can ile <br />bir umut ektiğimiz <br />toprağımız yok. <br />dağlar gibi yığıldı ölüler <br />ve ayaklar altında namusumuz <br />lanetlenmiş <br />aç çoluk çocuk <br />kadınlarımız, davarlarımız <br />haldan bilmez <br />geçit vermez kanlı zilan <br />of off off be <br /> <br />tifüs ve kanser <br />ve siyatik <br />difteri <br />kalp yetersizliği, ülser vesaire <br />ve cümle illeti muzır haşeratın <br />bir de açlık <br />bir de zulüm <br />ah bir de zindanlar <br />ıssız bir uğultudur doğanın padişahı <br />fideler cılız <br />dağlarda umudun hazin sancısı <br />toprağın bağrında tohum kan revan içindedir. <br />ve kan revan içindedir türkülerimiz: <br /> <br />“kış günüdür güller açmaz <br />dallarda bülbüller ötmez <br />can arzular elim yetmez <br />vahh lımın <br />bırindarım <br />içerden <br />içerden yar içerden <br />kes bağrım yar içerden’’ <br />işte namus <br />intiharı düşünür kederinden <br />ve bu boş tencerenin onulmaz kahrı <br />utanır kendi kendinden <br />birebir vermeyen toprak <br />karabasan yaşlı öküz. <br />sebisübyan aç-susuz <br />ne giden ne beklenen var <br />ve dağlarda çırılçıplak eşkiyalar. <br /> <br />Söz ve Müzik: Ahmet Kaya <br />Şiir: Orhan Kotan
