Surprise Me!

ismet özel - münacaat / hakan b____

2016-02-12 47 Dailymotion

eser: ismet özel <br />seslendiren: hakan b____ <br /> <br />hakan.yks@hotmail.com <br /> <br /> <br />bu yaşa erdirdin beni. <br />gençtim, almadın canımı. <br />ölmedim genç olarak. <br />ölmedim, beni leylâk büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde. <br />bir zamandı, heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye. <br />ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende. <br /> <br />vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi. <br />genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için. <br />halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti? <br />demedim dilimin ucuna gelen her ne ise... <br />vay ki gençtim! <br />ölümle paslanmış buldum sesimi. <br /> <br />hata yapmak fırsatını adem'e veren sendin, <br />bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana. <br />gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda. <br />gergin bedenim, toprağa binlerce fışkını saplar idi; <br />haykırınca, çeviklik katardım gökyüzüne... <br />bir düşü, düşlere dalmaksızın kavrayarak; <br />bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini, <br />tanıdım ademoğlu kimin nesiymiş. <br />ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi. <br /> <br />çeşme var, kurnası murdar. <br />yazgım, kendi avucumda seyretmek kırgın aksimi. <br /> <br />gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim. <br />nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da. <br />gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem; <br />ne fark eder' demişim, bilmeden farkı istemişim. <br />vay beni leylâk kokusundan çoban çevgenine; <br />arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık! <br />yola madem, çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım, <br />hava bozar, yüzüm eğik giderdim yine. <br />yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar, yola devam ederdim. <br /> <br />gençtim işte, şehrin o yatık raksından incinen yine bendim. <br />gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın. <br />onunla ben, hep sevişecek gibi baktık birbirimize, <br />bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık. <br /> <br />oysa bu sürgün yeri, bu pıtraklı diyar; <br />ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde <br />hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık. <br />bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için, <br />kalmadı hiçbir tepe çıkılmadık. <br />eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce, <br />alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık, <br />ah! bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı. <br />doğruydu böyle, kan telef olmasın diye çabalamamız. <br />ama, kendi çeperlerimizi böyle kana buladık. <br />gönendi dünya bundan istifade, <br />dünya, bayındırladı. <br />bir yakış, bir yanış tasarımı beride, <br />öte yakada bir benî âdem; <br />her gün küsülü kaldık. <br /> <br />bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan. <br />artık bu yaşa erdirdin beni, anladım. <br />gençken almadın canımı, bilmedim. <br />demek gökten ağsa bile tohum, yürekten düşecekmiş. <br />çünkü, hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer. <br />çiğ tanesi sanmak ne cüret; gözyaşıymış, insanın insana raptolduğu cevher. <br /> <br />şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi! <br />taşınacak suyu göster, kırılacak odunu. <br />kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde! <br />bileyim, hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin, <br />tütmesi gereken ocak nerede?

Buy Now on CodeCanyon