Sol Yanım Acıyor Anne <br />Merhaba anne, yine ben geldim <br />Merak etme okuldan çıktım da geldim. <br />Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, <br />Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. <br />Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, <br />sol elimde soğan dedirte dedirte <br />Öğretti sağımı solumu. <br />Ben biliyorum artık anne, sağım neresi solum neresi, <br />Ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne… <br />Hani geçen geldiğimde, şuram acıyor, şuram işte demiştim de, <br />Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne, <br />Bak şimdi söylüyorum. <br />Şuram işte sol yanım çok acıyor anne, <br />Hem de her gün acıyor anne, her gün… <br />Dün sabah annesi Ayşe’nin saçlarını örmüştü. <br />Elinden tutup okula getirdi. <br />Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi… <br />Bende ağladım… Ağladım işte utanmadım. <br />Öğretmen ne oldu dedi. Düştüm dizim çok acıyor dedim. <br />Yalan söyledim anne, <br />Dizim acımıyordu ama, sol yanım çok acıyordu anne! <br />Bu gün bende saçım örülsün istedim. <br />Babam ördü ama onunki gibi olmadı. <br />Dantel yaka istedim, babam ben bilmem ki kızım dedi <br />Bari okula sen götür dedim. <br />Kızım iş dedi. Bende bana ne dedim ağladım. <br />Kızım ekmek dedi babam. <br />Sustum ama , okula giderken yine ağladım anne. <br />Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne… <br />Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi. <br />Zeynep “annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş” dedi. <br />Babam hepsini birlikte yıkıyor, <br />babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne? <br />Of babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme. <br />Üzülmesin diye söylemiyorum ama, <br />Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor. <br />E biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne. <br />Hava kararıyor, ben gideyim anne, <br />Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi? <br />Duyarsa kızmaz ama, çok üzülür biliyorum. <br />Kim bozuyor toprağını, çiçeklerini kim koparıyor! <br />izin verme anne, ne olur toprağına el sürdürme! <br />Eve gidince aklıma geliyor, bide bunun için ağlıyorum anne. <br />Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım. <br />Biliyor musun anne, her gelişimde aldığım topraklarını, <br />Şu kavanozda biriktirdim, <br />üzerine de resmini yapıştırıp baş ucuma koydum. <br />Her sabah onu öpüyor, kokluyorum. <br />Kimseye söyleme ama anne, bazen de konuşuyorum onunla. <br />Ne yapayım seni çok özlüyorum anne. <br />Ha unutmadan! Öğretmen yarın <br />anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi. <br />Ben babama yazdıracağım, <br />öğretmen anlarsa çok kızar ama, bana ne, <br />Kızarsa kızsın. Ben seni hiç görmedim ki, neyi nasıl anlatacağım anne, <br />Senin adın geçince, sol yanım acıyor anne, Hiçbir şey yutamıyorum. <br /> <br />Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya anne. <br />Ben gidiyorum anne, Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp, <br />Mutlaka gel anne. Sen rüyama gelmeyince, <br />sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne <br />Sol yanım açıyor anne. İşte tam şurası, <br />Sol yanım… Çok acıyor anne. <br />Seni çok özledim, çok…anne… <br /> <br />Bedirhan Gökçe