GÖRDÜM Kİ SARMIŞ YÂRİMİN ETRÂFINI AĞYAR<br />Gördüm ki sarmış yârimin etrâfını ağyâr<br />Cânan kalmış hâr içinde gonca-i rânâ gibi<br />Yâr mağrûr, ağyâr mesrûr kalb-i mahzûnum kırık<br />Eyledim feryâd o demde bülbül-i şeydâ gibi.<br />Makam: Hüzzâm<br />Güfte / Beste: Süleyman ERGUNER<br /><br />YÂR: Sevgili, Dost, ahbâp, tanıdık, âşık, mâşuk<br />AĞYÂR: Yabancılar, başkaları, âşıkın nazarında rakîp, gayrılar.<br />CÂNÂN: Sevgili, güzel, gönülden sevilen<br />RÂNÂ: Katmerli, Güzel, parlak, lâtif, dilber.<br />MESRÛR: Sevinçli, Sevinmiş, memnun, sürurlu, neş’eli.<br />ŞEYDÂ: Aşktan aklını kaybetmiş, şaşkın, dîvâne, düşkün.<br />BÜLBÜL-İ ŞEYDÂ: Çıldırmış bülbül, çılgın bülbül, şaşkın, dîvâne bülbül.<br /><br />(TSM STÜDYO KONSERİ-2003)<br />Yönetem (Şef): Mustafa ERSES<br />
