Okuyan: Esen Güney<br />Video Klip: Hayati Esen<br /><br />Biz, zaman kırıntıları,<br /> <br /><br />Zaman sinekleri,<br />Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar<br />Ve lüzumsuz görenler artık<br />Bu aydınlıkta kendi gölgelerini!<br /><br /><br /><br />Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde<br />Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz,<br />Sanki hiç görmedik birbirimizi,<br />Sanki hiç tanışmadık!<br />Dünya bize öyle kapattı kendisini…<br /><br /><br /><br />Neye yarar hatırlamak,<br />Neye yarar bu cılız ışıklı bahçelerde<br />Hatırlamak geçmiş şeyleri,<br />Bu beyhude akşam bahçesinde<br />Kapanırken üstümüze böyle<br />Zaman çemberi<br />Hatırlıyor yetmez mi<br />Güneşe uzanan ellerimiz!<br /> <br /><br /><br />Aynalar sonsuz boşluğa <br />Çoktan salıverdi çehremizi,<br /><br /><br /><br />Yüzüyoruz,<br />İpi kopmuş uçurtmalar gibi.<br />Biz uzak seyircisi bu aydınlık oyunun,<br />Birdenbire bulanlar içlerinde<br />Gülüncün sırrını,<br />Ne kadar benziyoruz şimdi,<br />Aynı tezgâhtan çıkmış testilere<br />Bir şey, bir şey kaldırdı bütün ayrılıkları!<br /> <br /><br /><br />Baksak aynalara<br />Tanır mıyız kendimizi,<br />Tanır mıyız bu kaskatı<br />Bu zalim inkârın arasından<br />Sevdiklerimizi.<br /> <br /><br /><br />Ben zamanı gördüm,<br />İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu,<br />Bir mezar böyle kazılırdı ancak,<br />Yıldırımsız ve baltasız,<br />Bir orman böyle devrilirdi!<br />Ben zamanı gördüm,<br />Kaç bakışta bozdu hayalimi,<br />Ve kaç düşüncede!<br />Ben zamanı gördüm,<br />Şimşek gibi bir ânın uçurumunda.<br /> <br /><br /><br />Kim tanır bizi şimdiden sonra,<br />Aydınlığı kıt gecemize<br />Misafir olanlardan başka;<br />Kuru tahta üstünde bizimle<br />Paylaşanlar günlerimizi<br />Ve benim gözlerimle bakanlar güneşe<br />Ancak tanır bizi<br />Mor çemberlerin uçuştuğu akşam sularından!<br />Akşamın tek bir ağaç gibi<br />Dal budak saldığı sular<br />Çocukluk rüyalarının bahçesi!<br />Sakın kimse el sürmesin dallara,<br />Yapraklar, meyveler olduğu gibi kalsın<br />Benim uykum boyunca!<br /> <br /><br /><br />Ben zamanı gördüm,<br />Devrilmiş sütunları arasından<br />Çok eski bir sarayın<br />Alnında mor salkımlar vardı<br />Ve ilâhlar kadar güzeldi.<br />Uçmak için kanatlanmayı bekleyen<br />Yavru kuş gibi doğduğu kayada<br />Ben zamanı gördüm<br />Çırpınırken avuçlarımda.<br /> <br /><br /><br />Bak martılar kanat çırpıyor sana<br />Bir rüyadan kopmuş gibi bembeyaz<br />Yelkovan kuşları yalıyor suyu,<br />Sen ki bakışından yumuşak bir yaz<br />Gülümser en yeşil gecesinden<br />Ve sesin durmadan, durmadan örer,<br />Yıldız yosunu bir uykuyu…<br />Bak, martılar kanat çırpıyor sana.<br /> <br /><br /><br />Süzülen yelkenler var enginde,<br />Dalgalar var, güneş var.<br />Güneş ayna ayna, güneş pul pul<br />Güneş saçlarınla oynar<br />Omzundan tutar giydirir seni,<br />Sırtında tül olur belinde kemer<br />Boynunda inci<br />Ve dişlerinin zâlim çocuk sevinci<br />Bir tanrılaşırsın genç adımlarında<br />Mevsimler önünde çözer yükünü<br />Bahçeler yığılır eteklerine!<br />Rüya ile<br />Hayal arasında<br />Hayal ile<br />Hakikat arasında<br />Yalnız sen varsın!<br />Gece ile<br />Gündüz arasında<br />Güneşle <br />Göz arasında<br />Yalnız sen varsın!<br /> <br /><br /><br />Niçin sen yaratmadın bu dünyayı?<br />Ellerinin mesut işaretlerinden<br />Daha güzel doğardı eşya!<br />Daha zengin olurdu aydınlık<br />Kendi karanlığından çağırsaydı sesin,<br />Sular başka türlü akardı<br />Sert kayalardan göklere doğru<br />Büyük, mavi, aydınlık sular!<br /> <br /><br /><br />Eğilme sakın üstüne<br />Kendi yeşilinde boğulmuş havuzların,<br />Ve bırakma saçlarını tarasın rüzgâr,<br />Durmadan çukurlaşan bu aynada!<br />Bilinmez hangi uzaklara götürür seni<br />Dudak du
