- Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öÄŸretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin YurttaÅŸ ile röportajTarihe yolculuk yaptıran ÅŸehir: Erzurum - DoÄŸu Roma'dan Osmanlı İmparatorluÄŸu'na kadar pek çok medeniyete ev sahipliÄŸi yapan Erzurum , tarihi eseriyle adeta açık hava müzesini andırıyor - Erzurum Kalesi, Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, Üç Kümbetler, Yakutiye Medresesi, Aziziye ve Mecidiye tabyaları ile kentteki diÄŸer eserler, ÅŸehre gelen turistlerce ziyaret ediliyor - Prof. Dr. Hüseyin YurttaÅŸ: - " Erzurum , DoÄŸu'nun ve Anadolu'nun kapısı, kilit noktasıdır. Erzurum 'u iyi bir ÅŸekilde müdafaa ettiÄŸiniz zaman Anadolu'yu da korumuÅŸ oluyorsunuz"ERZURUM (AA) - FAHRETTİN GÖK - Anadolu'nun en eski yerleÅŸim merkezlerinden olan ve geçmiÅŸten bugüne bölgeler arası ulaşım imkanlarını saÄŸladığı için doÄŸu ile batının kilit noktası olarak adlandırılan Erzurum , sahip olduÄŸu tarihi eserleriyle ziyaretçilerine zamanda yolculuk yaptırıyor.Zengin su kaynakları ve tahıl üretimi için müsait ovalarıyla yerleÅŸim merkezlerinin tarihi milattan önce 4000'lere kadar giden Erzurum , coÄŸrafi konumu itibarıyla yüzyıllardır pek çok devlet ve medeniyete ev sahipliÄŸi yaptı. Erzurum 'un, doÄŸu ile batının kilit noktasında yer alması dolayısıyla Hattilere kadar giden bir geçmiÅŸe sahip olmasına raÄŸmen günümüze kadar görkemiyle ayakta kalan en eski tarihi yapısı, Roma İmparatorluÄŸu (Bizans) döneminde yapılan ve imparator Theodosius'un isminin verildiÄŸi 5. yüzyıla ait Erzurum Kalesi oldu.Roma dönemi sonrası Gürcüler, Saltuklular, MoÄŸollar, İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Osmanlıların hakim olduÄŸu ÅŸehir, o dönemlere ait çok sayıda eseri bünyesinde barındırıyor. Erzurum , tarihi kalesinin yanı sıra Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, Üç Kümbetler, Yakutiye Medresesi, Aziziye ve Mecidiye'nin de aralarında olduÄŸu 20 tabya, "DoÄŸu'nun Ayasofyası" olarak adlandırılan ÖÅŸvank Kilisesi ile Meryemana Kilisesi, kervansaray, han, hamam, çeÅŸme, cami, medrese ve kümbetlerden oluÅŸan kültürel mirasıyla tarihe ışık tutuyor.Farklı dönemlerde inÅŸa edildikleri için her biri tarihten ayrı bir kesit sunan ve yapılan restorasyonlar sonucu bir çoÄŸu aslına uygun hale getirilen, bazılarında ise restorasyon çalışmaları devam eden bu yapılar, İslamın kilidi anlamına gelen " Erzurum Kilidi Mülki İslam'ın" olarak adlandırılan ÅŸehir, her yıl on binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.Yöresel yemekleri, tarihi ve kültürel eserlerinin yanı sıra doÄŸal güzellikleri ile ziyaretçilerini cezbeden Erzurum , özellikle tarihi yapıları ile ziyaretçilerine tarihte yolculuk yaptırıyor.Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin YurttaÅŸ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum 'un bugünkü ÅŸekli itibarıyla kuruluÅŸunun DoÄŸu Roma İmparatorluÄŸuna, yani 5. yüzyıla kadar gittiÄŸini belirtti.<br/>O döneme ait herhangi bir kitabe ve belgenin günümüze ulaÅŸmadığını ancak Erzurum 'un hem iç kalesinde hem de ÅŸehri sınırlayan sur duvarlarında mutlaka bu dönemin izlerinin bulunduÄŸunu aktaran YurttaÅŸ, ÅŸöyle devam etti:"Sonra peÅŸi sıra Erzurum 'a hakim olan Saltuklu dönemi, Türk dönemi için Erzurum 'un en büyük imar faaliyetlerinde bulunan devlet veya beyliktir. Ardından İlhanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular var ama onlardan günümüze pek fazla eser ulaÅŸmamış. 16. yüzyıldan itibaren de Yavuz Sultan Selim dönemiyle baÅŸlayan ama asıl imar faaliyetlerinin Kanuni Sultan Süleyman döneminde baÅŸladığını bildiÄŸimiz bir yapılaÅŸma var ki bu yapılaÅŸma artık günümüze kadar gelen Osmanlı dönemi eserleri için bir baÅŸlangıç noktası."Osmanlının son döneminde Erzurum 'da yapım faaliyetlerinin devam ettiÄŸini aktaran YurttaÅŸ, "Okulların yapılması, taÅŸ ambarların inÅŸa edilmesi ve cumhuriyet döneminin ilk yapıları var. Erzurum tarihi dokusuyla gelecek nesillere aktarılması önemli. Tarihi dokuyu korumak, yaÅŸatmak, yaÅŸanabilir hale getirmek gerçekten önemli bir husus. Bu da bizlere ve bütün Erzurum halkına ve her yöre için söylüyorum Türkiye vatandaÅŸlarına düÅŸen bir görevdir." diye konuÅŸtu.<br/> - "Anadolu'ya ve Erzurum 'a sahip çıkmamız lazım"YurttaÅŸ, Erzurum 'un tarih boyunca Anadolu'nun en güzide yerleÅŸim alanlarından olduÄŸunu vurgulayarak, ÅŸunları kaydetti:" Erzurum DoÄŸu'nun ve Anadolu'nun kapısı, kilit noktasıdır. ' Erzurum 'a sahip olan milletler Anadolu'ya da sahip olur' diye bir söz vardır. Bu nedenle çeÅŸitli devletler bu alana yerleÅŸmiÅŸlerdir. Erzurum 'u iyi bir ÅŸekilde müdafaa ettiÄŸiniz zaman Anadolu'yu da korumuÅŸ oluyorsunuz. Anadolu'ya geçiÅŸe de müsaade etmiyorsunuz. İslamiyetin en büyük bayraktarı Türk milletidir. Dolayısıyla Anadolu'ya ve Erzurum 'a sahip çıkmamız lazım. Ata yadigarı olan eserlerin de bu yüzden korunması gerekiyor. Yoksa dikmiÅŸ olduÄŸumuz beton yapılarla, yeni oluÅŸturduÄŸumuz mahalleler ile ÅŸehirlere kimlik veremeyiz. Bu tarihi eserler korunduÄŸu sürece bir anlam ifade ediyor, ÅŸehirler bu sayede anlam kazanıyor."