Surprise Me!

Başkan Erdoğan Şehircilik Zirvesi'nde Medeniyet Mirasını ve Konut Seferberliğini Vurguladı: "Ev Sahipliği Hayalini Gerçekleştiriyoruz"

2025-11-12 1 Dailymotion

AK Parti Kongre Merkezi'nde "Medeniyetimizde Şehir ve Mekân" temasıyla düzenlenen Şehircilik Zirvesi ve "Kentkırım Sergisi" açılışı, Türkiye'nin kentsel dönüşüm vizyonunu masaya yatıran bir platforma dönüştü. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, etkinlikte yaptığı kapsamlı hitapta, Osmanlı'dan günümüze uzanan mimari birikimi överek, 500 bin sosyal konut projesinin startını kutladı. Bu hamle, dar gelirli ailelerin barınma özlemini gidermeyi hedeflerken, zirve de politika yapıcılara ve uygulayıcılara ilham kaynağı olmayı amaçlıyor.<br /><br />Erdoğan, konuşmasına mimarlık tarihinin unutulmaz figürü Mimar Sinan'ı anarak başladı. "Yapılar sadece dayanıklı değil, aynı zamanda estetik olmalı" diyen ustanın mirasını, ecdadın yol gösterici eserlerini rahmetle yâd etti. Günümüzde şehir planlamasına katkı sunan akademisyenleri, sanatçıları ve mühendisleri takdir ederek, zirvenin fikir alışverişi için değerli bir fırsat olduğunu belirtti. Sunulacak tebliğlerin ve alınacak kararların, kentlere ve ülkeye yenilikçi perspektifler kazandıracağına inandığını ifade etti.<br /><br />Dil ile mekân arasındaki derin bağı ele alan Erdoğan, Türkçenin "konmak" kökünden türeyen kelimelerin –konak, konuk, konut, komşu ve hatta konuşmak– milletimizin yerleşim felsefesini yansıttığını vurguladı. "Dünya, bir yere kök salmakla anlam kazanır; bu, sadece insanlar arasında değil, doğayla da bir bağ kurmaktır" diyerek, gönül evini yücelten Yunus Emre'nin dizelerini örnek gösterdi. İnanç ve kültürümüzün yıkmak değil, inşa etmek üzerine kurulu olduğunu hatırlatarak, Türk milletinin tarih boyunca fethedilen beldeleri daha güzel ve yaşanabilir kıldığını anlattı.<br /><br />Hacı Bayram-ı Veli'nin erken dönem şehircilik vizyonunu, Fatih Sultan Mehmet'in "Şehir kurmak, halkın yüreğini mamur kılmaktır" anlayışını anımsatan Erdoğan, şehrin sadece bir yaşam alanı değil, bireye kimlik kazandıran bir varlık olduğunu savundu. "İnsan kente ruh verir, kent de insana kişilik katar" diyerek, edebiyat ve sanat erbabının şehirleriyle özdeşleşmesini bu etkileşime bağladı. Anadolu'yu, bin yıllık bir mimari laboratuvar olarak nitelendirerek, Selçuklu'dan Osmanlı'ya uzanan süreçte coğrafyayı vatanlaştıran imar hamlelerini övdü. Haçlı istilalarından sonra İstanbul'un hızlı toparlanışını, Yahya Kemal'in "Türk İstanbul" benzetmesini örnek verdi. Şehzadelerin şehir yönetiminde staj yapmasını, ülke idaresinin temeli olarak yorumladı.<br /><br />Mimar Sinan gibi dehaların, kolektif bir zihniyetin ürünü olduğunu belirten Erdoğan, Yahya Kemal'in "Kendi Gök Kubbemiz" eserini referans alarak, Oğuz Kağan'dan miras kalan gök kubbe idealini vurguladı. "Kubbeleri doğaya açılan evler gibi tasarlayan atalarımız, sağlamlık, ufuk ve verimli toprakları birleştirdi" diye ekleyerek, milli üslubu modern mimariye entegre etmenin gerekliliğini dile getirdi. Dünya sanatlarında mimarinin şiir ve müzikle eşdeğe

Buy Now on CodeCanyon