Berfinim,<br />içimin güler yüzü,<br />yaşanılası iklimim hoşgeldin.<br /><br />(adımın çapraz yazılması kimin<br />umrunda...<br />denize düşen yılana öykünür<br />biraz da...)<br /><br />...<br /><br />kızım demeyi öğrettiğin için<br />o tanrısal kokun<br />ve gülüşündeki baban için<br /><br />ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk<br />yarım yamalak aşk kırıntıları<br />tabakta bırakılmış, yazık atılacak bir sevda<br />haritası,<br />hatta el değmemiş delilikler istiyorduk...<br />çocuktuk daha<br />büyümeye direniyorduk,<br />iş toplantılarında lolipop zamanlar düşlüyorduk<br /><br />....<br /><br />hoşgeldin berfinim...<br />kızım kızgınlığım...<br />bilmiyorduk daha,<br /><br />objektiflerin objektif olmadığını,<br />ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamı,<br />meğer doyurmak çok zormuş<br />içimizdeki hayvanı...<br /><br />habersiz geldin, kusura bakma<br />ortalık biraz dağınıktı...<br />şimdi hemen toparlarız sanıyorduk,<br />olmamıştık daha...<br /><br />işin zor kızım,<br />hem büyüyecek<br />hem bizi büyüteceksin...<br />baban mı var, derdin var kızım...<br /><br />hoşgeldin kızım,<br />içimin gülen yüzü, hoşgeldin...