akrep gibisin kardeşim, <br />korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. <br />serçe gibisin kardeşim, <br />serçenin telaşı içindesin. <br />midye gibisin kardeşim, <br />midye gibi kapalı, rahat. <br />ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. <br />bir değil, <br />beş değil, <br />yüz milyonlarlasın maalesef. <br />koyun gibisin kardeşim, <br />gocuklu celep kaldırınca sopasını <br />sürüye katılıverirsin hemen <br />ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. <br />dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, <br />hani şu derya içre olup <br />deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. <br />ve bu dünyada, bu zulüm <br />senin sayende. <br />ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer <br />ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak <br />kabahat senin,<br />demeğe de dilim varmıyor ama<br />kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!