ARABÂN GAZEL<br /> Yöre : Şanlıurfa<br /> Kaynak : Mukim Tahir<br /> Derleyen : Mehmet Özbek<br /><br />Hüsnün senin ey dilber-i nâdîde kamer mi<br /> Hûrî misin ey âfet-i cân yoksa beşer mi<br /> Âh aman aman aman aman aman aman<br /><br />Gördükçe seni tazelenir sanki hayatım âh âh âh<br />Sensiz bana bu cân-ı cihân zerre değer mi<br /><br />Nergis mi acep dîdelerin gül mü yanağın<br />Peymâne-i kudret mi lebin şîr-û şeker mi<br />Âh aman aman aman aman adıya kurban<br /><br />hüsün : güzellik, iyilik; olgunluk, kusursuzluk; düzen, düzgünlük<br /> dilber : çok güzel, alımlı (kadın)<br /> nâdîde : az bulunan, seyrekçe rastlanan, görülmedik; çok değerli, seçkin, benzersiz<br /> kamer : Ay<br /> hûrî : çok güzel, alımlı, çekici kadın; cennette yaşayan çok güzel, kara gözlü, beyaz tenli kız<br /> âfet : insanın aklını başından alacak kadar güzel kadın<br /> beşer : insan, insanoğlu<br /> cihân : dünya, evren, herkes<br /> zerre : çok küçük parçacık; hiç<br /> acep : acaba<br /> dîde : göz<br /> peymâne : şarap bardağı, büyük kadeh<br /> leb : dudak<br /> şîr : yiğit, cesur, kahraman; aslan; süt<br /><br />- LocutusBece'ye teşekkürler -
