derim ki, özellikle böyle birçok insan üst üste yığılmışsa bir kızın teninin kokusunu gerçekten duymak zordur, gene de ben iÅŸte orda altımda bir kızın hiç kuÅŸkusuz beyaz tenini duyuyorum, beyazın kendine özgü gücünü içeren beyaz bir koku, olasılıkla incecik belki de göze görünmez çillerle kaplı bir tenin hafifçe keskin kokusu, yaprakların gözeneklerinin çayırları soluduÄŸu gibi soluyan bir ten ve orada çevrede var olan bütün pis kokular diyelim ki iki santimetre hatta yalnızca iki milimetre ötede duruyor, çünkü bu arada ben her yerde yüzü kollarının arasında gizlenmiÅŸ, belki de uzun kızıl saçları omuzlarına sırtına dökülen, uzun körpe bacakları dizlerinin arkasındaki boÅŸluÄŸa kıvrılmış kızın tenini içimi çekmeye koyuluyorum, ÅŸimdi evet soluk alıyor, ondan baÅŸka hiçbir ÅŸey duymuyorum ve uyurken benim onu duyduÄŸumu hissetmiÅŸ olması gereken kızın buna itirazı olmasa gerek çünkü yüzünü hep yere dönük tutarak dirseklerinin üzerinde doÄŸruluyor..' <br /><br />(İtalo CALVINO, jaguar güneÅŸ altında'dan)