Şef : Vedat Kaptan YURDAKUL<br /><br />O DUDAKLAR YİNE YAZ GELDİ DE BÜLBÜLLEŞİYOR<br /> (ŞARKI)<br /> Makâm : Râst<br /> Usûl : Düyek<br /> Bestekâr : Sâdettin Kaynak<br /> Güftekâr : Mustafa Nâfiz Irmak<br /> Düzenleme : Vedat Kaptan Yurdakul<br /><br />O dudaklar yine yaz geldi de<br /> Bülbülleşiyor<br /> Âh o yanaklar, ne güzel de<br /> Açılıp gülleşiyor<br /><br />Gülüyorsun gülüm<br /> Âh gülüyorsun sana<br /> Bülbül bakarak imreniyor<br /><br />Âh o yanaklar, ne güzel de<br /> Açılıp gülleşiyor<br /><br />GİDELİM GÖKSU'YA BİR ÂLEM-İ ÂB EYLEYELİM<br /> (ŞARKI)<br /> Makâm : Kürdîli hicazkâr<br /> Usûl : Aksak<br /> Bestekâr : Lavtacı Hristo (Hıristaki) Efendi<br /> Güftekâr : Yahya Kemal Beyatlı<br /><br />Gidelim Göksu'ya bir âlem-i âb eyleyelim<br /> O(l) kadehkâr güzeli yâr olarak peyleyelim<br /> Bize bu tâli(h)imiz olmadı yâr n'eyleyelim<br /> O(l) kadehkâr güzeli yâr olarak peyleyelim<br /><br />âlem : içkili, yemekli eğlence, eğlenti<br /> âb : su<br /> ol : o<br /> kadehkâr : içki dağıtan, içki sunan kişi<br /> yâr : sevgili<br /> peylemek : bir yere, bir şeye veya birisine göz koymak; parasını önceden vererek bir şeyi kendisine ayırmak<br /> tâlihi yâr olmak : her şey istediği, düşündüğü gibi gerçekleşmek, işleri yolunda gitmek
